14 Şubat’ta ilişkinize format atmanın ipuçları

Süratli kilo kaybetmekten tiroit hastalığına, hormonal değişimlerden doğum yapmaya, dengesiz beslenmekten ateşli enfeksiyon geçirmeye kadar o kadar çok etmen saçlarımızın dökülmesinden sorumluluk sahibi oluyor. Uzmanlar son zamanlarda saç dökülmesinde etkili olan bir diğer faktöre daha dikkat çekiyor; çağımızın kayda değer bir sorunu olan Kovid-19 enfeksiyonunun saçlarda yarattığı tahribata! 

Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Emel Öztürk Durmaz, Kovid-19 pandemisinde saç dökülmesi sorununun daha sık görüldüğünü belirterek, “Pandemi döneminde yaşanan aşırı stresin yanı sıra Kovid-19 enfeksiyonu geçiren hastalarda oluşan sitokin salınımı, ilaç kullanımı, yüksek alev, öksürük ve düşük oksijen satürasyonu gibi faktörler bu artışta etkili oldu. Öyle ki yapılan çalışmalara kadar Kovid-19 enfeksiyonu geçiren her dört hastadan birinde saç dökülmesi sorunu yaşanıyor” diyor. Enfeksiyon ne derece ağır geçirilirse, saç kaybı da o derece şiddetli oluyor. 

Günümüzde ilaç tedavileri ilerlemiş saç kayıplarında tatmin edici tesir sağlayamazken, saç ekimi prosedürleri de meşakkatli oluyor ve mevcut saç sayısını artırmıyor. Son yıllarda sık sık uygulanan PRP ile lazer yöntemleri ise kronik ve önemli saç kayıplarına kalıcı çözüm sunabiliyor; üstelik gündelik yaşamdan kopmamıza lüzum kalmadan. Bu yöntemler cilt altındaki kan dolaşımını artırarak kel alanlarda saç çıkmasına ve mevcut saçların güçlenmesine takviye oluyor. Böylece yeniden gür, sağlıklı ve volümlü saçlara kavuşmamızı sağlıyor! Cildiye Uzmanı Prof. Dr. Emel Öztürk Durmaz, saç dökülmesinde en sık uygulanan 4 yöntemi anlattı:

İlgili Haber Diz ağrıları evde iş yapamayacak duruma getirdiyse çözümü bu olabilir!

1- PRP / Trombositten varlıklı plazma

Erkek tipi saç dökülmesinde (androgenetik alopesi) umut veren sonuçları olan PRP yöntemi keza skatrisyel alopesiler (kıl foliküllerinde aralıksız yıkımla oluşan ve kalıcı saç kaybına niçin oluşan hastalıklar) ve kronik saçkıran (alopesi areata) sorununda da etkili olabiliyor. Yöntem saçların sıklığını, kalınlığını, direncini ve kalitesini artırarak yüz güldüren sonuçlar sunuyor.  

Trombositten varlıklı plazma anlamına gelen PRP (Platelet / Rich – Plasma) kişinin kendi kanından, steril şartlarda, özel cihazlarla santrifüj edilerek hazırlanan ve yüksek konsantrasyonda trombosit taşıyan plazma sıvısıdır. Bu plazma sıvısında, tam kandaki trombosit konsantrasyonundan 2-7 kat daha pozitif trombosit yer alıyor. PRP’de trombositlerin yan sıra 20’den artı artış faktörü de bulunuyor. Yöntemin tesir mekanizması, trombositlerin alfa granüllerinde yer alan artış faktörleri üzerinden oluyor. PRP saçlara enjekte edildiğinde trombositlerden çoğu çoğalma faktörü salınıyor. Bu faktörler saçlı deride kanlanmayı artırıyor, yeni kollajen sentezini tetikliyor ve iltihaplanmayı azaltıyor. Bu etkiler bir uçtan bir uca saçların sıklığı, kalınlığı ve kalitesi artıyor. 

Nasıl uygulanıyor? Kişiden az miktarda alınan kan örneği, özel bir tüpün içine konuluyor. Arkasında bu tüp mikropsuz şartlarda, kan bileşenlerinin ayrışmasını karşılayan santrifüj cihazına yerleştiriliyor. Cihazda yapılan ayrıştırma işlemiyle kandaki trombositler ve artış faktörleri öteki kan bileşenlerinden ayrılıyor. Bu Nedenle saçlarda kullanılacak olan trombosit ve çoğaltma faktörlerinden varlıklı olan plazma hazırlanmış oluyor. Bir sonraki aşamada, elde edilen bu materyal, gereksinim duyulan saç köklerine enjekte ediliyor. İşlem ardından gelişebilen baş ağrısı, noktasal kanama, morarma, kızarıklık, kaşıntı, kepeklenme ve ödem gibi bağlı etkiler kısa sürede kayboluyor. 

Kaç seans gerekiyor? Genelde ayda bir defa almak üzere 3 seans uygulanıyor. 3-6 ay ara sonrasında her yerde 3 seans ya da yılda 3 seans biçiminde devam edilmesi öneriliyor. 

 2-LAZER VE IŞIK YÖNTEMLERİ

Işık ve lazer yöntemleri özellikle androgenetik alopesi (erkek tipi saç seyrelmesi) ve alopesi areata (saçkıran), kemoterapiye emrindeki saç dökülmeleri ve skatrisyel alopesilerde (kıl foliküllerinde sürekli yıkımla oluşan ve kalıcı saç kaybına niçin olan bir grup rahatsızlık) üstünlük sağlıyor. Cildiye Uzmanı Prof. Dr. Emel Öztürk Durmaz, bu yöntemlerin nasıl uygulandığını şöyle anlatıyor: 

Düşük seviyeli lazer 

Insanlar arasında ’soğuk lazer’ ve ‘yumuşak lazer’ olarak da tanıdık ‘düşük seviyeli lazer yöntemi’ (low-level laser therapy) kafa derisine nüfuz edebilen ve kızıl ötesi radyasyon yayan cihazlarla gerçekleştirilen, saç kaybında etkin bir ışık yöntemdir. Yapılan çalışmalarda; düşük seviyeli lazer yönteminin özellikle erkek tipi seyrelme sorunu yaşayan bayan ve erkeklerde saç sayısını, sıklığını, kalınlığını ve gövdesinin direncini artırabildiği gösterilmiş. aynı zamanda saçkıran ve kemoterapiye tabi saç dökülmeleri ile skatrisyel alopesilerde de menfaat sağlıyor. 

Saç dökülmesini durdurmak için en sık kullanılan yöntemler

Nasıl uygulanıyor?

Düşük seviyeli lazer yöntemi 650-900 nm dalga boyunda ışık veren cihazlarla uygulanıyor. Yöntem saçlı deride kanlanmayı artırarak tesir gösteriyor. Saç dökülmesi ve saçlı deride oluşabilen kaşıntı gibi alt etkiler de kısa sürede ortadan kayboluyor. 

Kaç seans gerekiyor? Düşük seviyeli lazer yöntemi genelde haftada 2-3 kez 15-20 dakika şeklinde (24 hafta-24 ay) uygulanıyor. 

3-Fraksiyonel lazer 

Fraksiyonel lazerler kimsesiz ya da öteki medikal/ cerrahi yöntemlerle birlikte erkek tipi saç seyrelmesi ve alopesi areata (saçkıran) sorununda etkin oluyor. Kıl köklerindeki iltihaplanmayı azaltması, derideki kan akımını artırması, haricen uygulanan ilaçların emilimini artırması bir uçtan bir uca saçın artış fazına geçişini tetikleyerek etkin olduğu düşünülüyor. Ağrı, geçici kızarıklık, ödem ve kaşıntı dıştan ast etkilere rastlanmıyor. 

Nasıl uygulanıyor? Kullanım öncesi anestezi gerekmiyor ve seanslar 10-15 dakika gibi sürelerde tamamlanabiliyor. 

Kaç seans gerekiyor? Kişiden kişiye değişmekle birlikte haftada bir defa almak üzere toplam 10 seansta sonuçlar alınabiliyor. 

4-Excimer lazer / Excimer Işık

Excimer lazer veya excimer ışık (308 nm) alopesi areata (saçkıran) sorununda yüzde 60-77 oranında etkili olan bir yöntem. Derideki iltihaplanmayı azaltarak ve bağışıklığı olumlu yönlendirerek etkili olduğu düşünülüyor. Hafif kızarıklık ve lekelenme dışarıya ast tesir görülmüyor.

Nasıl uygulanıyor? Dilekçe öncesi anestezi gerekmiyor ve seanslar 10-15 dakika gibi sürelerde tamamlanabiliyor. 

Kaç seans gerekiyor? Genelde haftada 2 kere 24 seansa değin uygulanıyor. 

Yorum yapın

SMM Panel PDF Kitap indir